1. (a) açıklamak, izah etmek, anlatmak, anlaşılmasını sağlamak, anlaşılmak.
    Did your speech get across
    (to the crowd)? It finally got across him that he wasn't welcome. (b)
    Brit. k.d. (birisinin) canını sıkmak, (c)
    k.d. (piyes vb.) başarılı olmak.
(a) bir taraftan bir tarafa geçirmek, (b) (piyes vb.) başarılı olmak.
dinleyicileri etkilemek Fiil
dinleyicilerle iletişim kurmak Fiil
bir şeyi karşısındakine anlatmak tabilmek Fiil
halka haber iletmek Fiil
fikrini anlatabilmek, karşısındakinin kafasına sokabilmek.